Rahim Ağzı Kanseri Taramasında Sürüntü (Smear) Alınması Ve Yorumu

Smear testi rahim ağzını (serviks) değerlendirmek ve hem enfeksiyonlar hem de kanser- kanser öncüsü durumlar açısından kontrol etmek için kadınlara yapılan özel bir rahim ağzı tarama testidir.
Smear testi ('Smir' olarak okunur) ; (rahim ağzından) cam üstüne ince yayma, rahim ağzından sürüntü alma, CVS (Cervico- vaginal smear testi), PAP testi veya PAP smear testi gibi isimlerle de anılmaktadır.

Smear Testi (PAP Testi) Hangi Amaçla Yapılır?

Bu testteki en önemli amaç, özellikle rahim ağzı kanserlerinin ve kanser öncesi (prekanseröz) lezyonların erken tanınmasıdır. Son yıllarda jinekolojik muayene ve jinekolojik kontrollerin rutin bir parçası haline gelmiştir.

Smear Testi (CVS, Cervicovajinal Smear Testi) nasıl yapılır?

Vücut dokularının sürekli yenilenmesi nedeniyle kaçınılmaz olarak yüzeylerden hücreler dökülmektedir. Bu dökülen hücrelerin toplanıp özel işlemlerden geçirildikten sonra mikroskop altında incelenmesine "sitolojik inceleme (hücresel inceleme)" denir.

Sitolojik inceleme işlemin en etkili uygulandığı alan rahim ağzından (serviksten) alınan örneklerdir. Servikal hücrelerin bu şekilde toplanması işlemine "smear" (yayma, sürüntü) adı verilir.

Smear testi ilk kez 1930'lu yıllarda Yunanlı bilim adamı "George Papanicolaou" tarafından uygulandığı için onun ismine ithafen "PAP Smear" olarak da adlandırılmaktadır.

PAP Smear Testi (CVS) Alınması Ağrılı Bir İşlem Midir?

Hayır. Smear testi normal jinekolojik muayenelerin bir parçasıdır ve jinekolojik muayeneniz sırasında smear alınırken asla ağrı hissetmezsiniz.

Smaer Testinin Önemi Nedir?

Smaer testi hayat kurtarıcıdır. Evet, günümüzde tıpta kadınlarda hayat kurtarıcı ve yaşam süresini uzatıcı olarak görülen ve yararlılığı kanıtlanmış iki çok önemli test vardır; Smear testi ve Mammografi.

Kadın üreme sistemine ait kanserler arasında meme kanserinden sonra ikinci sıklıkta görülen serviks (rahim ağzı) kanseri erken dönemde yakalandığında tam şifa ile sonuçlanan bir durumdur. Tüm kanserlerde olduğu gibi serviks kanseri de uzun yıllar süren gizli hastalık döneminden sonra ortaya çıkar.

Serviks kanserinde şikayetler ortaya çıktıktan sonra da ne yazık ki hastalık yayılmıştır. İşte bu nedenle kanserleri erken dönemde tanımlamak için çeşitli testler geliştirilmiştir. Serviks kanseri'nin erken tanısındaki en önemli test smear testidir. Smear ile alınan örnekler patolojik olarak incelenerek kanser veya kanser öncüsü hücrelerin olup olmadığı araştırılır.

suruntu-nasil-alinir

rahim-agzi-kanseri

Sürüntü (Smir) Nasıl Alınır?

Smear (smir) alınması son derece basit ve ağrısız bir yöntemdir. Jinekolojik muayene esnasında vajinaya "spekulum" denilen bir alet takıldıktan sonra serviks görülür hale getirilir. Alınan bu materyal bir "lam" adı verilen cam üzerine ince şekilde yayılarak alkol veya saç spreyi sıkılarak sabitlenir (fiske edilir). Buna "ince yayma" adı verilir.

Smear Testi Sonuçları İçin Patoloğa Hangi Bilgiler Gereklidir?

Uygun şekilde hazırlanan smear lamındaki preparat patoloji uzmanına gönderilir. Patolog (patoloji uzmanı) preparatı incelerken hasta hakkında bazı bilgilere gerek duyar. Bunlar;

  • Hastanın yaşı
  • Hastanın şikayetleri
  • Son adet tarihi ve adetlerinin düzeni
  • Şu an gebelik olup olmadığı, önceden kaç gebeliğinin olduğu
  • Doğum kontrol hapı veya diğer hormonal ilaçların kullanılıp kullanılmadığı
  • Rahim içi araç (spiral) kullanıp kullanmadığı
  • Smear’in ne amaçla istendiği

Klinik olarak ön tanıdır. Smear oldukça etkili bir tarama yöntemidir. Bu sayede anormal hücreler son derece erken dönemlerde saptanmakta ve uygun tedavi yöntemleri ile ilerlemiş kansere doğru gidişleri engellenebilmektedir. A.B.D de yapılan bir çalışmada smear testinin yaygın kullanımı sonucu serviks kanserinden ölümlerin % 72 oranında azaldığı saptanmıştır. Smaer testi ayrıca kadının hormonal durumu ve enfeksiyonlar hakkında bilgi verdiği gibi kanser tedavisi sonrası nükslerin erken tespitinde de önemli rol oynar.

Kimler Smear Testi ile Taranmalıdır?

Serviks kanseri sık rastlanan kanserlerden biri olduğuna ve tarama sayesinde hastalık ve buna bağlı ölümlerde yüksek oranda azalma saptandığına göre bütün kadınlar smear testi ile taranmalıdır. Ancak burada herkesi aynı sıklıkta taramadan geçirmenin mantıksız olacağı aşikardır. Bu nedenle taramaya kaç yaşında başlanması gerektiği ve kimlerin hangi sıklıkta tarama işleminden geçirilmesinin uygun olacağı konusunda araştırmalar yapılmış ve serviks kanseri açısından yüksek ve düşük riskli kişilerin tespit edilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Eskiden taramaya başlamak için 35 yaş kritik nokta olarak kabul edilmekteyken 1988 yılında Amerikan Kanser Derneği kadınları yüksek ve düşük riskli olarak iki sınıfa ayırmayı ve tarama şeklini belirlemeyi kabul etmiştir. Yaş olarak da 35 yaş değil cinsel yaşantının başladığı zamanı esas almak gerektiğini vurgulamıştır.

Kimler Serviks Kanserleri (Rahim Ağzı Kanserleri) Açısından Yüksek Riskli Gruptadır?

Serviks Kanserleri (Rahim Ağzı Kanserleri) Açısından Yüksek Riskli Grup;

İlk Tarama: 18 yaşında veya cinsel aktivitenin başlangıcında
Yüksek risk : grubundaYılda bir
Kanser tedavisini: takiben ilk 2 yıl 3 ayda bir 3 yıl 6 ayda bir sonra yılda bir

Smear'de Neler Görülür?

Serviko vajinal smear alınarak hazırlanan preparatlarda hastanın hücresel durumu, hormonal durumu ve mikrobiyolojik durumu değerlendirilebilir.
Smear preparatlarında bulunan elemanlar servikal ve vajinal hücreler, bakteriler, trikomanonas, candida gibi vajinal enfeksiyon etkenleri, kan elemanları ve spermler bulunabilir.
Servikal ve vajinal hücrelerin yapısı kanser ve kanser öncülü lezyonlar hakkında bilgi verirken bu hücre türlerinin sayısı hormonal durumu yansıtır. Dolayısı ile üreme çağındaki ve menopoz dönemindeki kadınlardan alınan smear görüntüleri birbirlerinden farklıdır.

Değerlendirme Nasıl Yapılır?

Direkt mikroskopi incelemesinde vajinit yapan etkenlerin görülmesi enfeksiyon tanısına oldukça yardımcı olur. Ancak özellikle trikomonas enfeksiyonlarında hatalı olarak habis tanısı konabilir. Smear testinin sonuçları birkaç değişik ekol şeklinde sınıflanmaktadır. En sık "Papanicolaou Sınıflaması" kullanılır. Son yıllarda bu sınıflamaya göre çok daha detaylı olan "Bethesda Sınıflaması" popülarite kazanmaktadır. 1991 yılında Bethesda sınıflaması yeniden modifiye edilmiştir. Giderek yaygınlık kazanan bu sınıflamaya göre smear testi bir tanı aracı değil sadece tıbbi bir konsültasyondur.

Bethesda Sınıflaması

Anormal smear varlığında sıklıkla rapor edilen tanımlama "servikal intraepitheliyal neoplazi (CIN)"dir. Kısaca CIN olarak tanımlanan bu bulguda; CIN 1 hafif, CIN 2 orta, CIN 3 ise şiddetli dispalaziyi tanımlar. Bethesda sınıflamasına göre ise CIN 1 LSIL'e, CIN 2 ve 3 ise HSIL'e eşittir. Raporda, hazırlanan preparatın ve bu preparatta bulunan hücre sayısının sitolojik tanı için yeterli olup olmadığı mutlaka belirtilmelidir.

Önemi Belirlenemeyen Atipik Skuamoz Hücreler (ASCUS) Ne Demektir ve Ne Yapılmalıdır?

Bu durumda incelenen smear sonucunda, rahim ağzını örten epiteli oluşturan hücrelerde bir takım değişiklikler saptanmıştır. Bu değişiklikler, ne yukarıda bahsettiğimiz “reaktif değişiklikler” kadar önemsiz; ne de skuamöz intraepitelyal lezyon (SIL) lezyonları kadar ciddidir. Kesin bir sınıflandırmaya konulamayan hücre değişikliklerinin görüldüğü anlamına gelir.

  • Smear sonucu ASCUS gelen bir olguda, 2 yıl için her 3-6 ayda bir smear testi tekrarlanır.
  • Üç kez üst üste normal smear test sonucu elde edilinceye kadar takibe devam edilir.
  • Ayrıca hastada, rahim ağzında enfeksiyon, menopoza bağlı değişiklikler saptanmış ise uygun tedavi bu süreç esnasında verilmelidir.
  • ASCUS olgularının izleminde, çok büyük oranda önemli bir lezyonun bulunmadığı, tekrarlanan smear veya kolposkopik biyopsilerin normal olduğu saptanmıştır.
  • Ancak iki yıl içinde, ikinci smear testi de ASCUS olarak gelir ise veya yıllık takipler sırasında bir sonucun daha ASCUS gelmesi durumunda skuamöz intraepitelyal lezyon (SIL) gelişme oranının daha yüksek olduğu görülmüştür.

Bu nedenle bu olgularda kolposkopik değerlendirme veya HPV tiplendirmesi açısından HPV DNA testinin yapılması gerekmektedir.

Skuamöz İntraepitelyal Lezyonlar (SIL)

Bu lezyonlar rahim ağzını döşeyen epiteli oluşturan hücrelerde, ileride kanseröz olabilecek bazı değişikliklerin görülmesini tanımlar. Düşük dereceli (Low Grade- LSIL) ve yüksek dereceli (High Grade-HSIL) olarak 2 gruba ayrılır.
Eski sınıflandırmaya göre LSIL CIN 1 olgularına; HSIL ise CIN 1 ve CIN 2 olgularını tanımlar.

LSIL Nedir ?

Bu lezyonların kanseröz değişikliklere yol açma olasılığı çok düşüktür. Rahim ağzı kanserinin gelişimi bir süreçtir. LSIL’den direkt kansere dönüşüm olmaz. Belirli bir zaman geçtikten sonra önce ileri bir lezyona ilerleme gösterir ve daha sonra kanseröz değişiklikler meydana gelir.

  • Bu süreç yaklaşık 15-20 yıllık bir süreçtir
  • LSIL olguları kendiliğinden gerileyebilir, bu şekliyle kalabilir ya da bir üst dereceli lezyona ilerleme gösterebilir.
  • Ancak LSIL olgularının %75’inde lezyonkendi kendine gerileme gösterir.
  • Bu nedenle bu olgularda da hastanın izlenmesi daha sık olarak başvurulan bir yoldur.
  • LSIL lezyonların kansere ilerleme oranı sadece %1’dir.

LSIL Nasıl Tedavi Edilir ?

Bu olguların tümünde mutlaka kolposkopi yapılmalıdır. Genç, kolposkopide küçük lezyonu olan veya lezyon saptanamayan ve düşük risk faktörleri olan hastalarda 4-6 aylık aralarla 2 yıl süren smear takibi yeterlidir. 3 kez üst üste negatif smear sonucu elde edilirse normal yıllık kontrollerle hasta izlenir. Kolposkopi yeterli değil, lezyonun tamamı görülemiyorsa, yüksek risk faktörlerini barındıran olgularda konizasyon veya LEEP gibi cerrahi girişimler tercih edilebilir. Takip edilen olguların çok büyük kısmında herhangi bir işlem yapmaksızın lezyon kendiliğinden geriler.

HSIL Nedir ? Nasıl Tedavi Edilir?

HSIL tespit edildiğinde gerçek bir kansere yol açabilen bir lezyon olarak düşünülür. Bu nedenle bu olgularda tedavi kesin gereklidir. Bu kurala tek istisna gebeliktir ve bu durumda tedavi doğum sonrasına ertelenmelidir. Tedavi lezyonun çıkarılmasıdır. LEEP, Konizasyon veya histerektomi hastaya göre karar verilecek tedavi yöntemleridir.

hamilelikte-smear-testi-yapilir-mi

smear-testi-nasil-yapilir

Kolposkopi Nedir?

Dokunun optik bir sistem altında belirli oranlarda büyültülerek incelenmesi ve şüpheli alanlardan biyopsi yapılması kolposkopi denen optik sistem sayesinde yapılabilmektedir. Bu işlemin yapılabilmesi için kolposkopi aleti ve bu konuda deneyimli bir kadın doğum uzmanına ihtiyaç vardır. Kolposkopi konusunda deneyim şarttır. Çünkü görülen görüntünün değerlendirilmesi tecrübe gerektirmektedir.

Hamilelikte Smear Testi Yapılır mı?

İdeal olan hamile kalmaya karar verildiğinde genel bir muayeneden geçmek ve bu aşamada smear testini yaptırmaktır ancak bunun mümkün olmadığı durumlarda ilk hamilelik kontrolünde doktorunuz size en son smear testinizi ne zaman yaptırdığınızı soracaktır. Eğer arada geçen süre uzunsa smear testinizi yapacaktır. Hamilelikte PAP smear yapılmasının hiçbir sakıncası yoktur.

Eğer arada geçen süre uzunsa smear testinizi yapacaktır. Hamilelikte PAP smear yapılmasının hiçbir sakıncası yoktur. Ayrıca gebelik bir kişide ileri yaşlarda görülebilecek rahim, meme ve yumurtalık kanserlerini azaltmakla birlikte rahim ağzı (servix) kanserleri'ni arttırmaktadır. Bu yüzden çoğu hekim tarafından gebeliğin ilk üç ayı içinde rutin smear testi uygulanmaktadır.

İşlem Öncesi Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Smear testi öncesinde dikkat edilmesi gereken bazı husular bulunur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir;

  • Smear alınmasından önce 24 saat süre ile cinsel ilişkide bulunulmaması sonuçların daha güvenilir olmasına yardımcı olur.
  • Smear alınmasından önce en az 72 saat süre ile herhangi bir vajinal krem ya da ilaç kullanılmamalı, vajinal duş yapılmamalıdır.
  • Test için en ideal zaman adet kanamanız bittikten 10 gün sonrasından başlayarak ilk adet döneminize kadar olan süreçtir.
  • Kanama varlığında kanamanız çok miktarda değilse ve gerekli görülür ise smear alınabilir.
  • Önemli olan noktalardan birisi de smear'ı değerlendirecek olan patoloğun özellikle bu konuda deneyimli olmasıdır.

Smaer Testi Güvenilirliği Nasıldır?

Smear taramasında yanlış negatif oranı yaklaşık % 25'dir. Yani klinik olarak habaset (kötü) olduğu halde smear'ın normal çıkması olasılığı % 25'dir. Burada smearın alınış tekniğindeki hatalardan patoloğun deneyimine kadar pek çok faktör rol oynar.

  • Sigara kullananlar
  • Poligamik (çok eşli) kadınlar, VEYA partnerleri çok eşli olan kadınlar
  • İlk cinsel tecrübesini genç yaşlarda yaşayanlar
  • Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu taşıyanlar
  • Doğum kontrol hapı kullananlardır.
    • Yeterlilik
    • Yeterli, Sınırlı, Yetersiz
    • Tanımlama
    • Normal
    • Benign (iyi huylu)
    • Epitel hücre anomalisi
    • ASCUS (önemi bilinmeyen atipik hücreler)
    • LSIL (düşük dereceli lezyon)
    • HSIL (yüksek dereceli lezyon)
    • Glandular hücre anomalisi
    • AGUS (atipik glanduler hucreler)
    • Adenokarsinom (kanser)

Rahim Ağzı Kanseri Aşısı (HPV Aşısı)

Human Papiloma Virus (HPV), gelişmiş ülkelerde en sık görülen cinsel temasla bulaşan hastalıklar arasındadır. Ülkemizde yaygınlığı daha az olsa da HPV geçiren kadınlarımızın sayısı her geçen gün artmaktadır.

Yeni geliştirilen aşılar, HPV virüsünün çeşitli tiplerine karşı vücutta aşılama yoluyla bağışıklık oluşturabilmekte ve bu virüsün yol açtığı olumsuzluklardan korunmasına yardımcı olabilmektedir. 

Adölasan dönemi aşı için en uygun yaş aralığıdır. İdeal yapılma dönemi 9-12 yaş arası olup en geç 26 yaşında yapılması önerilmektedir. Öncelikle HİV taşıyıcıları, immün sistemi baskılayan tedavi alanlar, kortizon kullananlar, bağışıklık sistemini zayıflatan hastalığı olanlar veya HPV açısından riskli gruptakiler (örneğin çok partnerliler) aşılanmalıdırlar. Doktora başvurarak jinekolojik muayeneden geçmeli ve eğer cinsel yaşamınız varsa Papsmear testine tabi tutulmalısınız. Cinsel yaşamı olmayan kızlarda her ne kadar daha önce HPV geçirilmiş olma olasılığı son derece düşük olsa bile doktorun dış genital bölgedeki muhtemel HPV lezyonlarına karşı genital bölgeyi gözden geçirmesi önemlidir. Muayenenizde bir sorun yoksa ve smear testiniz de normalse 6 aylık bir sürede toplam üç kez aşılanmalısınız.

Uygulama kas içi (kol veya kalça) şeklindedir. Hamilelerde yapılması tavsiye edilmemektedir, doğum sonrası emzirme döneminde aşı güvenle yapılabilir. Aşı sonrası hassas kişilerde önemsiz alerjik reaksiyonlar yapabileceği belirtilmektedir. Aşılar HPV’ye bağlı oluşmuş bir hastalığı tedavi etmez, sadece koruyucudur. Aşılansanız dahi olağan jinekolojik muayeneler devam etmelidir. Yeni HPV aşıları ile ilgili daha uzun etkili ve daha geniş kapsamlı aşılar için çalışmalar devam etmektedir.

Rahim Ağzı Sarkması hakkında bilgi almak için tıklayın.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

genital-organlarda-sarkma-desensus

Genital Organlarda Sarkma (Desensus)

Genital bölgede, kemik çatı içinde yer alan organlar kendilerini sabitleyen çeşitli b…

Devamını Oku
sistosel-nedir

Sistosel Nedir?

 Sistosel idrar kesesinin sarkması durumudur. Mesane ve vajinal duvar arasındaki…

Devamını Oku
rahim-sarkmasi-nedir

Rahim Sarkması Nedir?

Genital organlarda sarkma cinsel organların bu organları karın içersinde sabitleyen b…

Devamını Oku

METE İTİL

Randevu ve İletişim Formu

Bizlere merak ettiğiniz soruları sorabilir ya da randevu almak için iletişime geçebilirsiniz.


Konu seçiniz